Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin son temsilcileri

Manisa'nın Kula ilçesinde ata mesleği olan Keçecilik,  günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini aldı. Bu mesleği sürdüren esnaf sayısının azaldığı belirtildi. Son keçeci ustalarından odluklarını belirten 66 yaşındaki Mehmet Helvacı ve kardeşi 65 yaşındaki Ali Helvacı Keçecilik mesleğinin de günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini aldığını söylediler.

"Keçecilik mesleğinin son ustalarıyız”

Son keçeci ustalarından 66yaşındaki Mehmet Helvacı ve kardeşi 65 yaşındaki Ali Helvacı,” Keçecilik çok eski bir meslek dalı ve ne yazık ki günümüzde kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini almaktadır. 12 yaşında iken babamızdan öğrendiğimiz bu mesleği 54 yıldan beri sürdürmeye çalışıyoruz. Günümüzde bu mesleği devam ettirecek yeni çırak bulamıyoruz. Bizlerde son ustalarıyız. Son yıllarda bu mesleği bizimle birlikte yapan 27 işyeri vardı bu sayı dörde düştü ”dediler.

“Keçecilik, günümüzde kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini almaktadır”

Keçecilik mesleğinin son ustaları olduklarını her fırsatta dile getiren Helvacı kardeşler, ”Keçecilik çok eski bir meslek dalı ve ne yazıkki günümüzde kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini almaktadır. Keçe, kırkılmış koyunyünlerinin uzun ve zahmetli işlemlerden geçirilmesi ile oluşturuluyor. Örtü, yaygı, çadır ve giysi yapmakta kullanılan kaba kumaş şeklinde tarif edilmektedir. Biz, su geçirmediği için daha çok çobanlar tarafından tercih edilen kepenek üzerine üretim yapıyoruz. Keçecilik mesleğini devam ettiren arkadaşlar süs eşyası olarak üretim yapmaktadır ”dedi.

"Kepenek ustalarımız geleneksel yöntemlerle bu mesleği yapmaktadır”

Helvacı kardeşler, ”Geleneksel yöntemlerle keçe yapabilmek için önce yünler suya batırılır, temizlenir, elle çıkmayan pislikleri makasla kesilip ayrılır. Hallaç yayı veya hallaç makinesinden ince liflere ayrılır, yere serilen bir hasırın üstüne, yapılacak keçenin boyundan büyük bir bez örtülür. Nemlendirilmiş yünler bu beze yayılır. Bezin boş uçları yayılan yünlerin üstüne katlandıktan sonra hasırla birlikte kıvrılarak rulo yapılır, iki başında ve ortasından sıkıca bağlanır. Birkaç kişi bu rulonun üstüne çıkıp tekmeleyerek çiğnerler. Hasır rulo aralıklarla suya batırılarak, yünlerin birbiri içinde kaynayıp keçe haline gelmesine kadar çiğneme sürdürülür. Keçe hasırdan çıkarıldıktan sonra kenarları düzeltilir, sıcak su dökülerek açılan keçe, elle dövülür. Pişirme denen ve keçedeki liflerin birbirine iyice geçmesini sağlayan bu işlemin ikinci kez tekrarlanması da kazıklama diye adlandırılır. Pişirme ve kazıklama aşamalarından sonra keçe oklavalanarak yeniden düzeltilir ve yapımı tamamlanır ”dedi.