Kilimcigöldelioğlu: Susuzluk kapımızda!

Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz havzasında son yıllarda iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığının endişe verici boyuta geldiğini belirtti.

Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu Gediz havzasında son yıllarda iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığı endişe verici bir noktada olduğunu belirerek,” Son yıllarda Gediz havzasında iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığı endişe verici bir boyutta. Her yıl 22 Mart’ta Dünya Su Günü’nü,4 Aralık’ta Dünya Su Kayıpları Günü’nü kutluyoruz, ancak önlemi alınmıyor. Tehlike geçmiş değil susuzluk kapımızda “dedi.    Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz havzasında son yıllarda iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığının endişe verici boyuta geldiğini belirterek,” Her yıl 22 Mart’ta Dünya Su Günü,4 Aralık’ta Dünya Su Kayıpları Günü kutlanıyor, fakat gereken önlem alınmıyor. Tehlike geçmiş değil susuzluk kapımızda “dedi.    “Vahşi sulamadan vazgeçilmelidir” Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu yaptığı açıklamada,” Son yıllarda Gediz havzasında iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığı aslında endişe verici bir boyutta. Bölgede kuraklık halen devam ediyor. İklim değişikliği ve kuraklıktan sadece Gediz Nehri değil, Küçük ve Büyük Menderes ile Bakır Çay’da olumsuz bir şekilde etkilendi. Ege Bölgesi’nin gerek sulamada gerekse elektrik üretiminde can damarı olan Demir köprü Barajı’na yeterli su gelmiyor. Sular oraklar Köyü’ne kadar çekilmiş durumda. Tehlike geçmiş değil susuzluk kapımızda artık kapalı devre damla sulama sistemi projesine geçmelidir ”dedi. “ Gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki süreçte Demirköprü Barajına yeterli su ulaşmayacak” Murat Dağı eteklerinden başlayıp, İzmir Menemen’e kadar devam eden ve geçtiği bölgeye suları ile hayat veren Gediz Nehrinde suların artık yetersiz gelmekte olduğunu belirten Kilimcigöldelioğlu, ” Gediz Nehri’nin geçtiği 401 Kilometrelik yol güzergâhında kurumalar başladı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve İzmir Devlet Su İşleri 2.Bölge Müdürlüğü plansız, programsız çalışma yapıyor. Gediz Nehri’nin doğduğu yer olan Murat Dağı’nda yeni baraj yapılıyor. Murat Dağı ismi verilen bu barajdan 31 Bin 500 dekar Arazinin sulanacağı belirtiliyor. Murat Dağı Barajı’nın devreye girmesi ile Gediz Nehrinden yeterli su gelmeyecek. Uşak Belediyesi’nin içme suyu da Gediz Nehri üzerine yapılan Küçükler barajdan karşılanıyor, Yeterli su yok. Uşak susuz kalacak. İzmir, Manisa, Uşak ve Kütahya’da 72 gölet hizmet veriyor. Bazı göletler yeterli su olmadığı için boş. Sadece Manisa ve İlçelerinde yapılan gölet sayısı 52, Tüm Gediz Havzası’nda yapılan gölet sayısı ise 100’ün üzerinde. Manisa Bölgesi’nde, Demirci’de 13 baraj projesi var. Projede yer alan Güveli, Ayva alan, sayik, Durhasan Barajları bitirildi ve bu yıl sulama başlanacak. Önümüzdeki süreçte Kuzulu barajı inşaatına başlanacağı belirtiliyor. Kula’da 7 gölet yapıldı. Bu durumda Demirköprü Barajı’na yeterli seviyede su gelmesi mümkün değil. DSİ Genel Müdürlüğü ve İzmir DSİ 2.Bölge Müdürlüğü Demirköprü barajını düşünmüyor. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde önümüzdeki süreçte Salihli, Turgutlu, Manisa, Saruhanlı, Kemalpaşa ve menemen’de10 binlerce dekar üzüm bağları, meyve ve sebze bahçeleri susuz kalacak. Her şey karların erimesine bağlı. Şu anda Gediz Havzasında kaçak olarak olarak toplamda 1000 adet su sondaj çalışması yapıldğı yönünde bilgiler bize ulaştı. Tehlike geçmiş değil susuzluk kapımızda gerekli önlemler alınmalı ve artık kapalı devre damla sulama sistemi projesine geçmelidir ”dedi. “Gördes Barajından Marmara Gölüne su bırakılmalıdır” Kilimcigöldelioğlu, ”Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü, iklim değişikliği, kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle üç yıl önce tamamen kurudu. Ancak gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Gördes Barajı yapılırken ne yazık ki Marmara Gölü düşünülmemiş. Barajın hizmete girmesiyle birlikte göle su verilmesi kesildi. Belirli zamanlarda verilen su yetersiz kaldı. 2015 yılından sonra Göl’ün suları Çekilmeye başladı ve üç yıl öncede göl tamamen kurudu. Aslında Baraj yapılmadan önce yapılan İncelemelerde kömür madeni yatağı olduğunu ve su tutmaz raporu verdi. Diğer mühendis olumlu rapor verdi. Baraj yapıldı. Gelinen noktada barajın kendine faydası olmadığı gibi hiç kimseye de faydası yok. Baraj yapılmadan önce Gördes Çayı’ndan göle çok su geliyordu. Günümüzde ise tarım  alanına dönüştürüldü. Yetkiler iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle Marmara Gölü’nün kuruduğunu belirtiyorlar. Tek çare Bozdağ’dan gelen yan dere ve çayların suları Marmara Gölüne bırakılması. Ayrıca Gördes Barajından Marmara Gölüne su bırakılmalıdır. Aksi taktide Gediz nehri ve Marmara Golü susuz kalmaya devam edecek ”dedi.