Uçar, ‘Demiryolu hattı Salihli ve Alaşehir’in gelişmesinde etkili oldu‘
Uçar, ‘Demiryolu hattı Salihli ve Alaşehir’in gelişmesinde etkili oldu‘
Salihli ve Alaşehir’in gelişmesinde demiryolu hattının önemli olduğu Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar'ın elde ettiği belgeler ışığında bir kez daha ortaya çıktı.
Uçar yaptığı açıklamada,” Özellikle Salihli’nin iki Karyeli (Yerleşim Yeri) önemsiz bir köy konumundan çıkıp, gelişmekte olan önemli bir kent durumuna gelmesine sebep olan Demiryolu hattı ile ilgili yeni bir belge buldum. Bu belgede bugüne kadar yanlış bildiğimiz ya da hiç bilmediğimiz yeni bilgiler var, sizinle paylaşıyorum” dedi.
Salihli ve Alaşehir’in gelişmesinde demiryolu hattının önemli olduğu belirten Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar'ın elde ettiği belgeler ışığında bir kez daha ortaya çıktı. Uçar yaptığı açıklamada,” Özellikle Salihli’nin iki Karyeli (Yerleşim Yeri) önemsiz bir köy konumundan çıkıp, gelişmekte olan önemli bir kent durumuna gelmesine sebep olan Demiryolu hattı ile ilgili yeni bir belge buldum. Bu belgede bugüne kadar yanlış bildiğimiz ya da hiç bilmediğimiz yeni bilgiler var, sizinle paylaşıyorum” dedi.
Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “İzmir-Kasaba (Turgutlu) ve devamı demiryolu hattının yapım yetkisi 4 Temmuz 1863’te Edward Price adında bir İngiliz vatandaşına verilmiş, bu yetki bir yıl sonra İzmir-Kasaba Demiryolu Şirketi’ne (Smyrna-Cassaba Railway Company) devredilmiş ve hat bu İngiliz şirket tarafından inşa edilmiştir. Bütün bu yetkiler, 1894’te Paris’te kurulan İzmir-Kasaba ve Uzantısı Demiryolları Şirketi’ne satılarak hattın denetimi Fransızların eline geçmiştir.
İzmir-Kasaba (Turgutlu) Demiryolu Şirketi, İzmir’in Basmahane Garı’ndan 1864’te inşaat çalışmasına başlamış ve 20 Temmuz 1865’te İzmir-Menemen, 25 Ekim 1865’te İzmir-Manisa ve 22 Ocak 1866’da Manisa-Kasaba (Turgutlu) Demiryolu hattını hizmete açmıştır.
Osmanlı Bayındırlık Bakanlığı (Nafia Nezareti), ikinci bir anlaşma ile aynı şirkete demiryolu hattının Alaşehir’e kadar uzatma iznini vermesinden sonra başlayan inşa çalışmaları sonucunda, demiryolu hattı, 1 Mart 1875’te Salihli’ye ulaşmıştır. Salihli İstasyonu’nun resmi açılışı Zamanın Nafia Nezareti Nazırı (Bakanı) Ethem Paşa tarafından 13 Mart 1875, Cumartesi günü, saat 11.30’da yapılmıştır.
Burada bir saptama yapalım; bu güne kadar bize açılışı yapanın Mithat Paşa olduğu öğretilmişti, doğrusu Ethem Paşa imiş. “Peki, Mithat Paşa’nın hiç katkısı yok mu?” derseniz, yanıtını aşağıda, yazının devamında bulacaksınız ”dedi.
“Demiryolu ulaşımının nüfus, yerleşme, ekonomik faaliyetler ve askeri bakımdan önemli etkileri olmuştur”
Uçar açıklamasının devamında ise, Şimdi de ‘Doğu Coğrafya Dergisi’nde yayınlanan ‘Manisa-Uşak Demiryolu Ulaşımının Yerleşim Yerlerine Katkısı “ yazısından konu ile ilgili bilgilerimizi yenileyelim” diyerek, ”Hattın çoğunlukla yerleşim birimlerinin kenarından veya yakın bir yerden geçirildiği ve dolayısıyla istasyonların o dönemde genellikle yerleşim birimlerinin dışında yer aldığı görülür. Nitekim çalışmada ele alınan Çobanisa, Urganlı, Ahmetli, Sart, Salihli, Alaşehir ve Eşme istasyonları, yerleşim birimlerinden nispeten uzak bir yerde inşa edilmişlerdir. Manisa-Uşak arasında demiryolu hattının inşasından 1950’lere kadar geçen dönemde; demiryolu ulaşımının nüfus, yerleşme, ekonomik faaliyetler ve askeri (özellikle Kurtuluş Savaşı döneminde) bakımdan önemli etkileri olmuştur.
“Manisa makasıyla, Bandırma üzerinden vapurla İstanbul’a bir kapı açmıştır”
Demiryolu hattı, Gediz Ovası’nın güneyinde uzanan Bozdağlar’ın kuzey eteklerini takip etmiş, ovada elverişli iklim şartları altında yetiştirilen çeşitli tarım ürünlerinin toplandığı yerel merkezleri, İzmir Limanı’na ve oradan da dünyanın diğer bölgelerine bağlayan demiryolu güzergâhı üzerinde bulunan yerleşimler yoğunluk kazanmış, aldığı göçlerle nüfusları hızla artarak önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Bu merkezlerden biri olan Salihli, Manisa’ya demiryoluyla 66 km uzaklıktadır ve Bozdağlar’ın kuzey eteğinde, birikinti konileri üzerine kurulmuş, Gediz Havzası’nın önemli şehirleri arasında yer almaktadır. İzmir-Ankara ve Denizli-Akhisar karayolları üzerinde bulunan Salihli, Cumhuriyet döneminde nispeten hızlı bir şekilde gelişmiş ve nüfusu 1935’te 9.127 iken 1955’te 17.963’e, 1985’te 63.759’a, 2008’de 96.449’a ve günümüzde 165.000’e ulaşmıştır. Bugün Salihli, toplum hizmetleri, ticaret ve imalat sanayisinin önem kazandığı yöresel bir merkez özelliği taşımaktadır. Salihli, Osmanlı Arşivi’ndeki 1535 (H 935) Tarihli ve 148 Numaralı Tapu Tahrir Defteri’nde Sart Kazası’na bağlı bir köy olup, ismi Veled-i Salih (Salihoğlu) Karyesi şeklinde geçmektedir. 1833 yılının Ekim ayında buradan geçen Arundell, 50 haneli Salihli Köyü’nde bir pazarın kurulduğunu ve alışveriş yapmak için gelen 500 kadar kimseyle dolu olduğunu, hiçbir dükkânın bulunmadığını ve satıcıların ürünlerini yerde sergileyerek sattıklarını anlatmıştır. Saruhan Sancağı’nın 1842 Tarihli Nüfus Yoklama Defteri’nde, Sart Kazası’na bağlı Salihli Köyü’nde, 52 hanede 87 Müslüman erkek nüfus belirlenmiştir.
13 Mart 1875 tarihinde hizmete giren demiryolu bağlantısı Salihli’nin Manisa’ya, İzmir’e ve hatta Manisa makasıyla, Bandırma üzerinden vapurla İstanbul’a, yani Payitahta (Başşehir) bir kapı açmıştır. Bu kapı Salihli’nin başta ekonomisi olmak üzere her yönden gelişmesine neden olmuştur.
İşletmeye açıldığı tarihten 1980 yılı ortalarına kadar bir sosyo-kültürel bir buluşma noktası olarak algılanan İstasyon ve civarı günümüzde şehir merkezinin hareketlenmesiyle eski gösterişli günlerinden uzak kalmaktadır. Ancak sıcak yaz günlerine İstasyondaki çınar ağaçlarının altında bulunan çay bahçelerinde çay içip serinliği yaşamak eskiler için hala geçerlidir ”dedi.
“Tarihi kişileri, yolculukları sırasında misafir etmiştir”
Uçar, ”Salihli, Tarihi boyunca, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, Celal Bayar, Çerkes Ethem, Mithat Paşa, Hacim Muhittin Çarıklı, Şükrü Saraçoğlu, Adnan Menderes, Yunan Kralı Kostantin, İran Şahı Muhammed Pehlevi gibi tarihi kişileri, yolculukları sırasında misafir etmiştir.
Fransızlar tarafından yapılan ve işletilen istasyon binası bir Fransız sömürgesi olan Senagal’li zenci Müslüman askerlerce Kurtuluş Savaşı süresince korunmaya alınmasına rağmen Yunan askerlerinin 5 Eylül 1922 günü kenti terk ederlerken yakmalarına engel olunamamıştır. İstasyon binası 1924 yılında Müteahhit Mühendis Fesçizade Mehmet Galip Bey tarafından aslına uygun olarak onarılmıştır. 2008 yılında da bakım gören gar binası özellikle geceleri renk ve ışık saçmaktadır ”dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.