Romanlar artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyor

Gündem 09.04.2025 - 21:54, Güncelleme: 09.04.2025 - 22:07 597 kez okundu.
 

Romanlar artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyor

Manisa ve ilçelerinde yaşamını sürdüren romanlar, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü etkinlikleri kapsamında yaptıkları açıklamada, ikinci sınıf vatandaş olmak istemediklerini belirttiler.
Manisa Valiliği Roman Saha Koordinatörü ve Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Aslan Uğurçay,” Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz. Artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyoruz ”mesajını verdi. “Manisa ve İlçelerinde yaklaşık 150 Bin roman vatandaşın yaşamını sürdürüyor”  Manisa ve İlçelerinde yaklaşık 150 Binroman vatandaşın yaşamını sürdürdüğünü belirten Manisa Valiliği Roman Saha Koordinatörü ve Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Aslan Uğurçay, ”Manisa Merkez’de 30 Bin, Turgutlu’da 30 Bin, Salihli’de 20 Bin roman vatandaşı yaşamını sürdürmektedir. Diğer ilçelerle birlikte Manisa’da yaklaşık 150 Bin roman vatandaş ikamet etmektedir. Romanlar insanlık ailesinin ayrılmaz bir parçasını oluştururlar. En gerçek ve doğru manasıyla Romanlar göçebe zanaatçı ataların çocuklarıdır. Tarihin en eski zamanlarından beri kimi insan grupları tarım veya hayvancılıkla geçinmişlerdir. Romanlar ise çeşitli nedenlerden dolayı göçebe zanaatçılıkla yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Romanların ataları; sepet, elek, metal eşya, kalay vs gibi ürün ve hizmetleri meydana getirerek bunları tarım ve hayvancılıkla geçinen diğer toplumlara satmışlardır. Bu sebeple diğer toplumlar gibi hayvan sürülerine ve geniş topraklara sahip olmadığından göçebe zanaatçılıktan başka bir geçim imkânı bulamamışlardır. Romanlar, sanıldığı gibi diğer insanları ten rengi, ırksal özelliklerini ya da dil ayırımı yapmaz. Esmer romanlar kadar beyaz tenli ya da sarışın Romanlar da vardır. Farklı ırklara mensup Roman grupları da vardır. Farklı diller konuşan Roman grupları da vardır. Ama tüm Romanların ortak özelliği atalarının binlerce yıl boyunca göçebe zanaatçılıkla geçinmiş olmalarıdır. Bugün birey olarak bir Roman hangi mesleği yapıyor olursa olsun, insanlığın ilk zamanlarında atalarının göçebe zanaatçı olması onun da Roman toplumuna ait olduğunu gösterir. Şehitler Mahallesi’nde yaşamını sürdüren biz romanların başlıca geçim kaynağı ata mesleği olan sepet üretimidir. Son yıllarda kargı ve hayıttan üretimini yaptığımız sepetlerden para kazanamıyoruz. Roman olduğumuz için hiçbir yerde işe alınmıyoruz. İş yok, para yok ihtiyaç çok. En çok iş ve eğitim alanında desteğine ihtiyacımız var. Derneğimiz güçlenirse daha iyi koşullarda vatandaşlarımız yaşar çocuklarımız daha iyi eğitimler alır. Roman vatandaşlarımız fakir ve işsiz. Sağlık güvencesi yok. Hiç birisinin emekliliği yok. Durduğu evlerin çoğu gece kondu gibi, bir odada 10 kişi yatıyor. Devletimiz, SİROMA projesi ile ülkemizde ve bölgemizde yaşayan Roman vatandaşların işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırarak sosyal içeriklerinarttırılmasını sağladı. Salihli’de açılan Biçki, Dikiş ve Nakış, Pastacılık, Bayan ve erkek kuaförlüğü kurslarına roman bayanlarımız ve erkeklerimiz yoğun ilgi gösterdi. Manisa ve ilçelerinde açılan kurslara yaklaşık olarak bin 700 kişi katıldı. Roman vatandaşı oldukları için hepsi sertifikalı işsizler grubunda yerini aldı. Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz. Artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyoruz. Bugün 8 Nisan Dünya Romanlar Günü, tüm romanların gününü kutluyorum” dedi. “Bizi şalvarla görenler yadırgıyor ve dışlıyor”  Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Kadın Kolları Başkanı İlknur Uğurçay ise yaptığı açıklamada,” Salihli’de romanların en fazla yaşadığı yer şehitler mahallesidir. Roman olduğumuz için hiçbir yere giremiyoruz.  Özel okullarda okuyan çocuklarımız oluyor roman diye okuldan çıkartıyorlar. İnsanlar tarafından dışlanıyoruz. Dernek Başkanımız olmasa girip çıkacağımız yer yok. Her sorunumuzla Dernek başkanımız ilgileniyor. Eğer o olmasa biz bir hiçiz. Çünkü roman olduğumuz için söz hakkımız yok. Roman açılımı deniyor ama Salihli’de öyle bir şey yok nereye gitsek dışlanıyoruz. Biz kendi gücümüz ve imkânlarımızla ayakta durmağa çalışıyoruz. Devletdairesinde bir işimiz olduğunda görevliler bizi şalvarla görünce önce yadırgıyor. Ama normal kıyafet giyip gittiğimizde buyurun diyorlar. İşimiz olacaksa da yapılmıyor. Hastanelere gittiğimiz zaman bizi görünce herkes çantalarına sahip çıksın diyorlar. Bizi orada ağır bir şekilde eleştiriyorlar. Güzel giyindiğimiz zaman kimse bir şey demiyor. Alışveriş merkezlerinde de durum aynı. Devletimiz, SİROMA projesi kapsamında açılan kurslara özellikle roman bayanlarımız yoğun ilgi gösterdi. Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz ”dedi.
Manisa ve ilçelerinde yaşamını sürdüren romanlar, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü etkinlikleri kapsamında yaptıkları açıklamada, ikinci sınıf vatandaş olmak istemediklerini belirttiler.

Manisa Valiliği Roman Saha Koordinatörü ve Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Aslan Uğurçay,” Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz. Artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyoruz ”mesajını verdi.

“Manisa ve İlçelerinde yaklaşık 150 Bin roman vatandaşın yaşamını sürdürüyor”

 Manisa ve İlçelerinde yaklaşık 150 Binroman vatandaşın yaşamını sürdürdüğünü belirten Manisa Valiliği Roman Saha Koordinatörü ve Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Aslan Uğurçay, ”Manisa Merkez’de 30 Bin, Turgutlu’da 30 Bin, Salihli’de 20 Bin roman vatandaşı yaşamını sürdürmektedir. Diğer ilçelerle birlikte Manisa’da yaklaşık 150 Bin roman vatandaş ikamet etmektedir. Romanlar insanlık ailesinin ayrılmaz bir parçasını oluştururlar. En gerçek ve doğru manasıyla Romanlar göçebe zanaatçı ataların çocuklarıdır. Tarihin en eski zamanlarından beri kimi insan grupları tarım veya hayvancılıkla geçinmişlerdir. Romanlar ise çeşitli nedenlerden dolayı göçebe zanaatçılıkla yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Romanların ataları; sepet, elek, metal eşya, kalay vs gibi ürün ve hizmetleri meydana getirerek bunları tarım ve hayvancılıkla geçinen diğer toplumlara satmışlardır. Bu sebeple diğer toplumlar gibi hayvan sürülerine ve geniş topraklara sahip olmadığından göçebe zanaatçılıktan başka bir geçim imkânı bulamamışlardır. Romanlar, sanıldığı gibi diğer insanları ten rengi, ırksal özelliklerini ya da dil ayırımı yapmaz. Esmer romanlar kadar beyaz tenli ya da sarışın Romanlar da vardır. Farklı ırklara mensup Roman grupları da vardır. Farklı diller konuşan Roman grupları da vardır. Ama tüm Romanların ortak özelliği atalarının binlerce yıl boyunca göçebe zanaatçılıkla geçinmiş olmalarıdır. Bugün birey olarak bir Roman hangi mesleği yapıyor olursa olsun, insanlığın ilk zamanlarında atalarının göçebe zanaatçı olması onun da Roman toplumuna ait olduğunu gösterir. Şehitler Mahallesi’nde yaşamını sürdüren biz romanların başlıca geçim kaynağı ata mesleği olan sepet üretimidir. Son yıllarda kargı ve hayıttan üretimini yaptığımız sepetlerden para kazanamıyoruz. Roman olduğumuz için hiçbir yerde işe alınmıyoruz. İş yok, para yok ihtiyaç çok. En çok iş ve eğitim alanında desteğine ihtiyacımız var. Derneğimiz güçlenirse daha iyi koşullarda vatandaşlarımız yaşar çocuklarımız daha iyi eğitimler alır. Roman vatandaşlarımız fakir ve işsiz. Sağlık güvencesi yok. Hiç birisinin emekliliği yok. Durduğu evlerin çoğu gece kondu gibi, bir odada 10 kişi yatıyor. Devletimiz, SİROMA projesi ile ülkemizde ve bölgemizde yaşayan Roman vatandaşların işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırarak sosyal içeriklerinarttırılmasını sağladı. Salihli’de açılan Biçki, Dikiş ve Nakış, Pastacılık, Bayan ve erkek kuaförlüğü kurslarına roman bayanlarımız ve erkeklerimiz yoğun ilgi gösterdi. Manisa ve ilçelerinde açılan kurslara yaklaşık olarak bin 700 kişi katıldı. Roman vatandaşı oldukları için hepsi sertifikalı işsizler grubunda yerini aldı. Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz. Artık ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyoruz. Bugün 8 Nisan Dünya Romanlar Günü, tüm romanların gününü kutluyorum” dedi.

“Bizi şalvarla görenler yadırgıyor ve dışlıyor” 

Manisa Bölgesi Romanları, Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Kadın Kolları Başkanı İlknur Uğurçay ise yaptığı açıklamada,” Salihli’de romanların en fazla yaşadığı yer şehitler mahallesidir. Roman olduğumuz için hiçbir yere giremiyoruz.  Özel okullarda okuyan çocuklarımız oluyor roman diye okuldan çıkartıyorlar. İnsanlar tarafından dışlanıyoruz. Dernek Başkanımız olmasa girip çıkacağımız yer yok. Her sorunumuzla Dernek başkanımız ilgileniyor. Eğer o olmasa biz bir hiçiz. Çünkü roman olduğumuz için söz hakkımız yok. Roman açılımı deniyor ama Salihli’de öyle bir şey yok nereye gitsek dışlanıyoruz. Biz kendi gücümüz ve imkânlarımızla ayakta durmağa çalışıyoruz. Devletdairesinde bir işimiz olduğunda görevliler bizi şalvarla görünce önce yadırgıyor. Ama normal kıyafet giyip gittiğimizde buyurun diyorlar. İşimiz olacaksa da yapılmıyor. Hastanelere gittiğimiz zaman bizi görünce herkes çantalarına sahip çıksın diyorlar. Bizi orada ağır bir şekilde eleştiriyorlar. Güzel giyindiğimiz zaman kimse bir şey demiyor. Alışveriş merkezlerinde de durum aynı. Devletimiz, SİROMA projesi kapsamında açılan kurslara özellikle roman bayanlarımız yoğun ilgi gösterdi. Devletimiz biz romanlara destek veriyor fakat aynı desteği yerel yönetimlerden göremiyoruz ”dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve salihlimanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.